- Şırnak10 °C
- Batman12 °C
- Diyarbakır11 °C
- İstanbul10 °C
- Ankara3 °C
- 15:57 - Cizre'de "Nergis Festivali" düzenlendi
- 15:54 - HÜDA PAR: Ne ABD ne de Rusya bölge halkının dostu değildir
- 15:52 - "Genç Seda Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması" finali yapıldı
- 15:50 - Habur Sınır Kapısında ekonomi toplantısı yapıldı
- 15:35 - Silopi'li Çocuklar Uçurtma Şenliği'nde Doyasıya Eğlendi
- 15:33 - HÜDA PAR’ dan Gök ailesine taziye ziyareti
- 15:31 - Batman'da "Yerel Medya Projesi" tanıtıldı
- 15:13 - Cizre'de Küçük kızın 4 ayda hafızlık başarısı
- 15:10 - "Karanlık devirler ona ve sünnetine tabi olmakla son buldu"
- 12:03 - Cizre'de "Hz.Peygamber" i Konu Alan Etkinlik Yapılacak
- 12:19 - Hasankeyfliler: Bizim derdimiz kargaşa çıkarmak değildir
- 12:18 - Doğu Guta'da sığınağa saldırı: 37 kişi hayatını kaybetti
- 12:14 - Hasankeyflilerin hak talebine polis müdahalesi
- 17:48 - 28 Şubat darbe süreci
- 17:45 - "Karanlığın askerleri"
- 0“Üç aylar hatalardan dönmek için büyük bir fırsattır”
- 0"Halepçe'de ölenlerin yüzde 68'i kadın ve çocuklardan oluşuyordu"
- 0"Suriye'de ölenlerin sayısı yarım milyonu geçti"
- 0Sabır Timsali Bambu...(Hüseyin Ebuliz)
- 0Silopi'de Öğrencilerden Filistinlilere destek amaçlı kermes
- 0Cizre'de 'Kudüs'e özgürlük insanlığa barış' mitingi
- 0"İntiharın en önemli sebebi iletişimsizliktir"
- 0TRC-3'te en çok konut Mardin'de satıldı
- 0"İnsan okuyarak ve bilerek mesafe alır"
- 0Kalsiyum deposu dereotu
- 0PKK'nin katlettiği Tiryaki ve Yalçın anıldı
- 0Allah Korkusuyla Dökülen Gözyaşı
- 0Üstad Hasan El Benna diyor ki
- 0Hollanda Lahey'de Kutlu Doğum coşkusu
- 0'Mahkeme kararına karışamayız! Ama ilahi adaletten kaçış yoktur'
- Emin GüneşTa'me b. Ubeyrik'in Aşireti
- Hasan SabazABD saldırısı ve Suriye'nin kaygan zemini
- Abdulkadir Turanisrail'i şikâyet etmek veya israil'e karşı strateji
- Mehmed GöktaşKudüs bizim neyimiz ki?
- Sait ŞahinSağlıklı bir anlayış
- Abdulhakim SonkayaMüslümanlar muhalif mi muhalefeti mi?
- Abdullah AslanOnlar bizim imtihanımız
- Zülküf EREbu Süreyya!
- Mehmet EşinBir adam düşünün
- Özkan YamanDedikodu ortamlarını ıslah etmek
- Edip AkarAklınıza takılmıyor mu?
- M.Zülküf YELBir başlangıç mı, fotoğrafın tamamı mı?
- Şehzade DemirBiz mi Kudüs'e, Kudüs mü bize muhtaç?
- M.Şerif DurmazKudüs sorununun çözümü
Abdulkadir Turan / Araştırmacı/Yazar





Sadece Müslümanlar terörist olur!
israil, onlarca yıl kadın çocuk demeden Filistinlileri katletti, önderlere yönelik suikastler de gerçekleştirdi, binlerce kişinin can verdiği katliamlar da yaptı. Uluslararası sistemde söz sahibi devletler, israil için devlet teröründen söz etmediği gibi bilim tapınağı konumunda olan akademik kuruluşlar da “Yahudi terörizmi”, “radikal Yahudilik kaynaklı terörizm” gibi kavramlar türetmedi.
Benzer bir durum, kaç yıldır Miyanmar’da yaşanıyor. Haber kaynakları her gün katledilen Arakanlı Müslümanların sayısını veriyor. Ama kimse “Budist terör”den söz etmiyor, “radikal Budizm kaynaklı terör” diye bir kavram kullanmıyor. Her gün Müslümanların acziyeti ruhlara kazınırken, “Öldürülmek Müslüman için alelade bir vakadır” fikri kabul ettirilirken katilin eyleminin niteliği ve kaynağı gözden kaçırılıyor.
Ve Orta Afrika, ajanslar her gün dünyaya Müslümanların katlediliş haberlerini servis ediyor. Müslümanlar, Birleşmiş Milletlerin gözü önünde ve “devlet terörü” kavramının ana yurdu Fransa’nın hazırladığı koşullarda kör bıçaklarla, tırmıklarla, baltalarla doğranıyor; gün ortasında yakılıyor; Müslümanların cesetleri oyun ve eğlence aracı diye çocukların önüne atılıyor. Ajans haberlerinde “Hıristiyan terörü”, “radikal Hıristiyanlık kaynaklı terör”, “devlet terörü”, “Birleşmiş Milletler terörü” kavramları bir kez olsun geçmiyor.
Ama onlarca yıl bir Filistinli Müslüman, bizzat işgal güçlerine yönelik bir girişimde bulunduğunda haber merkezleri, aynı akademik kuruluşların türettiği “İslamcı terörizm”, “radikal İslam kaynaklı terörizm” kavramlarını pompaladı, haber gereksinimini insanî olarak karşılamak isteyenlerin zihinleri bu kavramlarla kirletildi, bu kavramlar üzerinden onlarla İslam arasına perdeler örüldü. Perdeler örüldü demek de yetersiz; evindeki televizyondan haber izleyen, toplu taşıma aracında gazetesinden bir önceki günün gelişmelerini öğrenmeye çalışan sıradan insan, İslam’a karşı kin ve nefret dolu bir militana dönüştürüldü.
“Terör” kavramının Latince “terrere” kelimesinden ya da Farsça “ters” kelimesinden türediği düşünülüyor. Kavram, ihtilalci Fransızlar tarafından "terreur" şeklinde ifade edilmiş. Türkçeye de buradan geçmiş. Kavram, Fransızcada "korkudan titreme" veya "titremeye sebep olma" anlamında kullanılsa da sözcüğün korkutmak, dehşete düşürmek, korkutup caydırmak gibi anlamları vardır.
Bugün ise “terörizm, siyasi taleplerin karşılanmasını sağlamak amacıyla; bireyleri, grupları, toplumu ya da hükümetleri yıldırmak için, cinayet ya da imha hareketlerinin sistematik olarak uygulanması ya da bu amaçla tehdit oluşturulması” anlamında kullanılıyor.
Tarifte problem yok, “efradına cami, ağyarına mani”dir. Hükümetleri şiddet yolu ile yıldırmaya çalışmak terör olduğu gibi toplumu da şiddet yolu ile yıldırmaya çalışmak terördür. Terörist bir fert ya da grup olabileceği gibi bir hükümet, bir devlet de olabilir.
Kaldı ki “terör” kavramı ilkin devletin bir kesimi yıldırmak üzere başvurduğu şiddeti anlatmak için kullanılmış. Fransız ihtilalcileri, ihtilalden dört yıl sonra 1793’te iktidarlarını kaybetme korkusuna kapıldıklarında muhaliflerine karşı “Komplo kuran tüm kişileri dehşete düşürmenin zamanı geldi. Kanun adamları, terörü başlatın" emriyle “Terör Dönemi”ni başlattılar.
“Terörün kanunu olmaz” diyorlar ama terörü başlatanlar bizzat kanun adamıymış. Terör hep devlet karşıtı gibi tanıtılıyor. Oysa ilk terörist, bizzat Fransız devletiymiş. “Terörist hep Müslümanlardan çıkar” hatta “Her Müslüman teröristtir” propagandası yapılıyor. Ama ilk teröristler Katolik Hıristiyan’mış.
Terör, bugün toplum nezdinde “katliam yapmak, haksız yere cana kıymak” anlamında kullanılıyor. Bu anlamda hiçbir terör, bir başka terörü meşru kılmaz. Kimse, sizin terörünüz kötü, bizimki iyi diyemez.
Öyleyse İslam dünyasında terörizmin olması; 221 yıl önce Paris’te teröre başvuran Fransa’nın bugün Orta Afrika’da teröre yardım yataklık etmeyeceği tezine nasıl delil olur?
Hani neredeyse Türkiye hükümeti; Suriye sorunundan dolayı teröre destek vermekten yargılanacaktı. Ama Myanmar hükümeti, Orta Afrika’daki Hıristiyan yönetim, onları gözetleyen Birleşmiş Milletler yönetimi hep “tertemiz” kalacak! Böyle sapık bir terör yaklaşımı nasıl oluşturulabiliyor?
Kavram üretmek ve kavramları kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek, mevcut uluslararası sistemin en maharetli olduğu alandır. Bu sistem sadece maddi alana değil, mana alanına da hükmetmeye çalışıyor. Kendi ürettiği kavramları, kendisi sürece göre yönetiyor, yeniden kuruyor, kapsamını daraltıyor, kapsamını genişletiyor.
Bugün onun terör kitabında sadece İslam ve Müslümanlar var. O kitapta “Yahudi terörü”, “Hıristiyan terörü”, “Budist terörü” yok. Söz konusu kendisi olunca “devlet terörü” de yok. “Devlet terörü” ancak bir İslam ülkesi Batı’ya rağmen bir program yürütürse vardır.
Kabul edelim veya etmeyelim, kavramın sahipleri kavramı böyle yönetmek, böyle kullanmak istiyor.
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Cizre Kutlu Doğum Etkinliği 2017 FOTO GALERİ
Yasağın Ardından Fotoğraflarla Nusaybin
9 Günlük Yasaktan Sonra Fotoğraflarla Cizre
Cizre Kutlu Doğum 2015 FOTO GALERİ
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Kâbe İmamı Mahir Hoca'dan Müthiş Kur'an Tilaveti
Şehit Aytaç Baran-Kanla Yazı Yazılır Mı...
Şehit Aytaç Baran-Ezizîm Serbılındım Ez
Şırnak Bağımsız Adayı Şehzade Demir "Seçim 2015" Programına Konuk Oldu-2.Bölüm
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8